Cuma, Ocak 20

İnsan Özgür İradesiyle Kaderini Seçebilir mi ?

"Tüm hayvanların en zekisi, iyiliğin ne demek olduğunu bilen insanoğluna bir baskı yöntemi uygulayarak onu otomatik işleyen bir makine haline getirenlere kılıç kadar keskin olan kalemimle saldırmaktan başka hiçbir şey yapamıyorum.."

Böyle diyor Anthony Burgess Otomatik Portakal kitabında. Sonra da sorguluyor ne kadar özgür ya da baskı altında olmalıyız, sonuçları nasıl olur diye. Bu sorgulamayla birlikte de 1960 yıllardan bize kült bir kitap kalıyor.

Alex ve çete kardeşlerinin (ki hikayenin anti-kahramanı Alex) şiddet, madde bağımlılığı, seks gibi yaşamlarındaki bütün "kötü" olayları yalın bir şekilde okuyoruz. Okurken 15 yaşındaki bu gençlerin bu kadar şiddet dolu olmasını  sorgulamak da bize kalıyor. Sonra da kendimizi sorguluyoruz "Acaba biz de bu şekilde şiddet dolu olurmuyduk üzerimizde ki bu baskı olmasaydı ?" diye.





İngiliz romancı, besteci, eleştirmen Anthony Burgess'a 1959 yılında tedavi edilemez bir beyin tümorü tanısı konmuş ve bir yıldan az ömür biçilmiş. Burgess öfkeyle masaya oturup 12 ay içinde 5 kitap yazdıktan sonra teşhisin yanlış olduğu anlaşılmış. Artık tanınan bir yazar olmuştu.50 den fazla kitabı olan Burgess' ın en tanınan romanı Otomatik Portakal, 1971 yılında da Stanley Kubrick tarafından sinemaya uyarlanmış ve tarihin en iyi roman-film uyarlamalarından biri olmuştur.



Biraz iç karartıcı bir kitap aslında. Hatta bazen gözleriniz faltaşı gibi açılıyor sadece 15 yaşında diye ama kitap sizi sonuna kadar götürüyor bir şekilde. Eğer benim gibi film uyarlamasındansa kitap tercih edenlerdenseniz önce kitabını okuyun derim ama baştan bir uyarıda da bulunayım. yazarın dili normal alıştığımız edebi dillerden çok farklı. Zaten bütün hikayeyi Alex'in ağzından okuyorsunuz.

Kitabın sonunda ben karar verememiştim hangisi daha iyi diye. Belki siz bir karar verirsiniz..

1 yorum:

bitter dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.